Ekmek eksilmesin evlerimizden...

Bu kış kolları sıvayıp ekmek yapmayı deneyebilirsiniz...
Ekmek eksilmesin evlerimizden...
09 Kasım 2011, 00:49

“İnsanoğlu onbin yıldır ekmek yapıyor. Dile kolay, otuz-bin-yıl. Çatalhöyük’te ekmek kırıntıları buldular. Mısır’da piramitlerde çalışan işçiler için gün boyu ekmek pişiren büyük boyutlu fırınlar varmış...”

Ekmek makineleri çıktı, mertlik bozuldu demeyeceğim. Yeter ki evde pişirilmiş ekmeğin kokusu sevdiklerinizi büyülesin, varsın ekmek makineden çıksın. Zaten onun da bir yolu var; makinede yoğurur, fırında pişirirsiniz. Maksat ekmek eksilmesin evlerimizden.


Efendim, eskimoların kar anlamına gelen, tam bilmem kaç kelimesi varmış. O kadar övünülecek bir şey değil. Etraflarında kardan başka şey yok ki, kelimesi olsun! Bizim de ekmekle ilgili bir dolu deyimimiz, atasözümüz var. Ekmeğini taştan çıkartmak. Ekmek parası. Ekmeği ile oynamak. Ekmek aslanın ağzında. Açın gözü ekmek teknesindedir. Ne ka ekmek, o ka köfte! Ekmek çarpsın! Adamın ekmeğini yedim dersin, o adamın sana hakkı geçtiğini anlatmak için. En kutsal şeylere bile değer verilmediğini, onlarda bile ahlaksızlık edildiğini ima için, ekmekler de bozuldu deriz. Oktay Akbal’ın “Önce Ekmekler Bozuldu” adlı hikaye kitabı vardır, bilir misiniz? Dağarcığın yüzeyini hafifçe gıdıkladım, bu kadar çıktı. Bütün yazıyı sadece ekmek deyim ve atasözleriyle doldurabilirim. Başka milletler de saygı duyar ekmeğe. Mesela Lenin, halkına barış, toprak ve ekmek sözü vermiş.

Kutsal nimet

Kiliselerde ekmek verirler, İsa’yla bir bütün olduklarını hissetmek için. İngilizce’de eve para getiren kişiye evin ekmeğini kazanan denir. Masaya ekmek koymak diye bir deyim vardır. Her dinde, kutsal günler için özel ekmekler yapılır. Yahudiler, cumartesi günü örgülü, yumurtalı ekmeklerini yemezlerse, o gün özel sayılır mı?

Ramazan’da pidenin kokusu gelecek ki, yılın hangi zamanında olduğumuzu bilelim. Paskalya çöreği de bir çeşit ekmektir, özel günde, özel ekmek. Ekmek yiyen bir milletiz. Tarihte bolca pilav da yediğimiz yazar ama ekmekçiyiz en çok. Bir maaşla kaç ekmek alınacağını hesaplarız mesela. Önemli şeylerin sembolüdür. Evine ekmek götüremiyor deriz, çok fakir anlamında.

~
Kar yağınca kuşlar için ıslak ekmek koyarız pencere kenarına. Kediler için süte ekmek doğrarız. Canımızdan can verir gibi. Eskiden ekmek arasına bir parça tereyağ ile şeker koyup sokağa salardı anneler çocuklarını. Mutlaka hala öyle mahalleler vardır. İnşaat işçilerini ekmek arası domates, kaşar, zeytin yerken görsem içim titrer. Sokakta ekmek görsem kenara koyarım hemen.

Çarpılacağımı sandığımdan filan değil. Birileri ekmiş, biçmiş, ayıklamış, öğütmüş, mayalamış, şekillendirmiş, pişirmiş. Başkası da bütün gün çalışmış, parasını kazanıp almış. Bütün bu insanların emeklerine saygısızlık gibi geliyor o ekmeğin yerde kalması. Hiç olmazsa bir böcek, bir kuş, bir kedi yesin de boşa gitmesin onca uğraş. İnsanoğlu onbin yıldır ekmek yapıyor. Dile kolay, otuz-bin-yıl! Çatalhöyük’te ekmek kırıntıları buldular. Mısır’da piramitlerde çalışan işçiler için gün boyu ekmek pişiren büyük boyutlu fırınlar varmış. Ekmekte ahlaksızlık eden, gramajından çalan, içine kötü bir şeyler ekleyenleri feci halde cezalandırırlarmış Orta Çağ’da. Her fırının meraklısı da varmış o zamanlar. Hatta Mısır döneminde de, fırınlar en leziz ekmeği ben yaparım iddiasıyla kapışırlarmış.

Çavdarlıdan cevizliye

Hiç mayalanmayan, dümdüz ekmekler var. Az mayalı, hafif kabarmış pideler. Karbonat katılarak yapılanlar. Ekşimiş mayası haftalarca gözü içine bakılanlar. Francala dediğimiz, yani Fransız usulü ekmekler. Bugün herkesin masasından eksik olmayan o ekmekler de Avrupa’dan Türkiye’ye girmiş. Ağır taş fırın ekmekleri, yuvarlak köy ekmekleri var. Çavdarlı, cevizli, zeytin ezmeli… Hayatımda ilk kez Avrupa usulü bildiğimiz ekmeği evde yapmayı başarınca mutluluktan çılgına dönmüştüm. Ekmek yapmak rutin bir uğraşı bu evde. Yemek yapmanın bir bölümü. Yine de her seferinde ilk lokmamı alırken içim kıpır kıpır oluyor. Sanki aya gitmeyi başarmışım gibi! Bu kış tüm Lezzet okurlarına kolları sıvayıp ekmek yapmayı denemelerini tavsiye ederim. Ekmek makinaları çıktı, mertlik bozuldu demeyeceğim. Yeter ki evde pişirilmiş ekmeğin kokusu sevdiklerinizi büyülesin, varsın ekmek makinadan çıksın. Zaten onun da bir yolu var; makinede yoğurur, fırında pişirirsiniz. Maksat ekmek eksilmesin evlerimizden.

Benzer Yazılar

Lezzet Logo