Protein, doku onarımı ve vücuttaki hücrelerin büyümesi için ihtiyaç duyulan temel besinlerden biridir. Kaslarda, kemiklerde, ciltte ve vücut sıvılarında bulunan protein, her süreçte gerekli olan amino asitlerden oluşur. Vücudun düzgün çalışabilmesi için 20 farklı amino asit türüne ihtiyacı vardır. Vücut bazı proteinleri doğal olarak üretir. Ancak yiyeceklerden almanız gereken 9 amino asit vardır. Bu amino asitlerin hepsini içeren besinlere, tam protein denir. Araştırmalara göre balık, süt ürünleri, yumurta gibi hayvansal gıdalar 9 amino asidin hepsini içerir.
Diyetinizde Neden Protein Olmalı?
- Kas kütlesi oluşumu: Protein, kas dokularının birincil bileşenidir. Bu da onu kas büyümesi ve onarımı için vazgeçilmez kılar. Protein tüketimi, kas kazanımına ve güç iyileştirmeye yardımcı olur.
- Kilo vermeye yardımcı olur: Protein açlık hormonu seviyelerini azaltırken, tokluk hormonlarına artırır. Bu sayede daha az kalori alımına ve yağ yakımına yardımcı olur.
- Metabolizmayı hızlandırır: TEF nedeniyle proteini sindirmek için daha fazla enerji gerekir. Yani protein tükettikten sonra dinlenirken bile kalori harcaması artabilir.
- Kemik sağlığı: Protein, kalsiyum emilimini artırır ve kemik yoğunluğunu destekler. Bu sayede osteoporoz ve kırık riski azalır.
- Cilt ve saç sağlığı: Kolajen, elastin ve keratin, güçlü tırnaklardan, sağlıklı saçlardan ve cilt elastikiyetinden sorumlu proteinlerdir. Bu proteinleri almak, daha sağlıklı ve canlı bir cilde kavuşmanızı sağlar.

- Yaraları iyileştirir: Protein, hücre yenilenmesine önemli bir rol oynar ve yaraların iyileşme sürecini hızlandırır.
- Kan şekeri: Protein, glikoz emilimini yavaşlatarak kan şekerinde ani yükselme ve düşmelerin önüne geçer. Özellikle diyabeti olan kişiler için faydalıdır.
- Bağışıklığı güçlendirir: Protein, antikor ve bağışık hücrelerinin üretilmesini destekler. Bu sayede vücudun hastalıklarla savaşabilmesini sağlar.
- Kan basıncı: Araştırmalar, daha yüksek protein alımının daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu göstermektedir. Kalp hastalığı ve felç riskini azaltır.
- Kas kaybını önler: İnsanlar yaşlandıkça doğal olarak kas kütlesini kaybederler. Yeterli protein tüketmek yaşa bağlı kas düşüşünü yavaşlatabilir ve fiziksel güç ve hareketliliğin korunmasına yardımcı olabilir.
- Gece yemesini keser: Protein açlık hormonlarını azaltır, bu da istekleri kontrol etmeyi kolaylaştırır ve özellikle geceleri gereksiz atıştırmayı önler.
- Beyin sağlığını geliştirir: Proteindeki belirli amino asitler nörotransmitter üretimi için gereklidir. Hafızayı, odaklanmayı ve ruh hali düzenlemesini iyileştirmeye yardımcı olur.
Protein Hakkında Bilmediğiniz Gerçekler
- Protein denildiğinde ilk akla gelen kaslar olsa da, proteinler kemik, cilt, saç, kan ve lenf gibi vücudun hemen her yerinde bulunur. Vücut ağırlığının %17'si proteinlerden oluşur. Bu da onu sudan sonra vücutta en çok bulunan ikinci bileşik yapar.
- Proteinler vücudun dengesinde hayati bir rol oynar. Leptin ve ghrelin gibi açlığı ve tokluğu düzenleyen hormonlar, protein sayesinde daha işlevsel bir şekilde çalışır. Protein alımı yetersizse, metabolizma yavaşlar ve yorgunluk görülebilir.
- Kilo vermenin en önemli adımı karbonhidrat ve yağları kesmek olarak görülse de, protein alımını artırmak yağ kaybı için çok etkilidir. Protein, tokluğu artırarak daha az yemenizi sağlar. Metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını artırır. Ayrıca vücutta yağ yerine kas büyümesini destekler.
- Karbonhidratlar vücutta glikojen olarak, yağlar ise yağ dokusu olarak depolanır. Ancak bunların aksine insan vücudu aşırı miktarda protein depolamaz. Protein, vücut fonksiyonlarını sürdürmek için sürekli parçalanır ve yeniden inşa edilir. Günlük yeterli protein tüketmezseniz, vücudunuz bunu kas dokusundan ödünç alır ve bu da zamanla kas yıkımına ve güç kaybına yol açar.
- Proteindeki triptofan gibi amino asitler, bilişsel performansı ve ruh halini düzenleyen dopamin, serotonin gibi hormonların üretilmesine yardımcı olur. Protein eksikliği olan kişilerde beyin sisi, ruh hali değişimleri, yorgunluk, mutsuzluk ve konsantrasyon bozukluğu görülebilir.
- Antioksidanlar C ve E vitamini ile ilişkilendirilse de, bazı proteinler de antioksidan özelliği taşır. Örneğin Glutatyon, hücreleri oksidatif stres ve inflamasyondan koruyan protein bazlı bir antioksidandır.
Şunlara da göz atın;
- Protein içeren besinler
- Tamamen protein içeren besinler
- Yüksek proteinli sebzeler
- Yüksek proteinli kuruyemişler
- Protein içeren meyveler