Hamsiköy sütlacı, aslında “fırın sütlaç” türünün yöresel bir yorumudur. Ancak onu özel kılan şey, doğal köy sütü, pirincin orantısı, odun ateşinde uzun süre kaynatılması ve taş fırında üstünün nar gibi kızartılmasıdır. Klasik sütlaçtan farkı, doğal süt, uzun pişirme süresi, fırında karamelize edilmiş üst tabakası ve kendine özgü yoğun kıvamı ile ortaya çıkar.
''Hamsiköy sütlacının püf noktaları, fırın sütlacın malzemeleri nelerdir, sütlaç yaparken tencerenin dibinin tutmaması için ne yapılır?'' başlıklı yazılara da göz atın.
Hamsiköy sütlacındaki en belirgin fark, kullanılan sütün kalitesidir. Hamsiköy’deki inekler dağ otlarıyla beslendiği için süt daha yağlı ve aromatiktir. Sütlacın rengi hafif kremdir; market sütüyle yapılan gibi bembeyaz olmaz. Sütlacın yapımında genellikle kısa taneli, nişastası bol pirinç (örneğin Osmancık veya Calrose) tercih edilir. Bu sayede sütlaca doğal bir kıvam gelir, ekstra nişasta veya pirinç unu eklenmez.
Hamsiköy sütlacı, kaşıkla yenebilecek yoğunlukta ama akışkan bir dokudadır. Sütün kremamsı yapısı bozulmadan kıvam alır. Pişirme sonunda sütlacın üzerinde ince bir tabaka oluşur; bu “doğal kaymak”tır. Geleneksel yöntemde süt, pirinç ve şeker bakır tencerelerde, kısık odun ateşinde karıştırılarak pişirilir. Bu yavaş pişirme, sütün içindeki şekerlerin hafif karamelize olmasını sağlar.
Sütlaçlar fırın kaplarına alınır, taş fırına sürülür. Üzeri nar gibi kızarıncaya kadar fırında tutulur. Bu yanık karamel tabaka, Hamsiköy sütlacının imza özelliğidir.
Genellikle toprak kaselerde sunulur. Üzerine klasik olarak toz tarçın serpilir. Soğuk servis edilir, fakat fırından yeni çıktığında da aroma doruğa ulaşır.