Ceza kesilen çalışanlar, ertesi gün saçları kazınmış şekilde lokantaya gelir. Bu cezadan nasibini alan Mehmet’in saçları kesildiğinde, küçük yaşta geçirdiği bir trafik kazasında kalan “V” harfi ortaya çıkar.. Eski Türkçe’de “yedi” anlamına gelen bu işaret, ustanın dikkatini çeker ve Mehmet’e isminin önünden silinmeyecek olan “7 Mehmet” lakabını takmasına sebep olur.
7 Mehmet, Belediye İş Hanı’nda küçük bir çorbacı olarak başladığı işini, ilk gün çarşı esnafına askı ile çorba servisi yaparak tanıtmıştır. İkinci gün servisi kaldırıp dükkanda müşterilerini beklemeye başlamıştır. Taktik işe yaramış olup; tereyağlı çorbasının lezzetini tadan esnaf, küçücük dükkânın önünde kuyruk olmaya başlamıştır.
Dört sandalye, bir masa ve birkaç servis takımından oluşan bu küçük dükkânda 7 Mehmet’in çorbalarının dumanı 1940’lı yıllardan itibaren tütmeye başlamış ve bugün hâlâ çorba tutkunlarının hafızasında özel bir yere sahiptir.