Selin Kutucular'ın Zarif Ve Şık Yaz Sofrası

28 Kasım 2025, 15:39 tarihinde güncellendi.
Hem lezzetin hem de zarafetin ön planda olduğu samimi bir sofra kurmaya ne dersiniz? İyi bir yaz sofrası hazırlamanın püf noktaları için Selin Kutucular’ın kapısını çaldık. Sizler için hem çok lezzetli yemekler pişirdi hem de şık ve davetkar bir sofra kurmanın püf noktalarını anlattı. İşte, Selin Kutucular’a göre iyi bir sofra kurmanın püf noktaları...
Selin Kutucular'ın Zarif Ve Şık Yaz Sofrası

İyi bir sofra; mevsimsel lezzetlerin merkezinde, ruhunuzu yansıttığınız ve stilinizi ortaya koyduğunuz bir sofradır. Sofranın misafirleri aslında tek bir şeyi arar, çoğu kez sessiz olarak kendilerinden bir parça görmek isterler. Menünüz onlara özel olduklarını hissettirebilir, duygular ve tatlar arasında bir yolculuk yaptırabilir ve hatta lezzetler onları çocukluklarına götürebilirse ne mutlu size. Kurduğunuz sofra tam da yerini bulmuş demektir. Misafirlerinizin yaşı, sayısı, beslenme tercihleri, sağlığa dair özel durumları, buluşmanın ana teması, mevsim ve mekan menü yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlardır. Renk, doku ve lezzet uyumu da önemlidir. Bir yaz sofrası için benim seçimim her zaman ferahlatıcı, hafif tabaklar oluyor. Aslında fırına girmeyen, tencereyle tanışmayan tariflerin yaz mevsimiyle uyumu bambaşka. Az malzemeyle, az işlemle çok şey anlatan tabaklar yaz sofrasına çok yakışıyor. En doğal haliyle zeytinyağını kullanmak, salatalarla sofraya zenginlik katmak, sofradan hafif kalkmak için de birebir.Serin bir lezzetle başlayıp yine serin bir tatlıyla bitirmek, araya da denize dair bir ana yemek koymak benim soframın yazın her zaman işleyen formüllerinden biri. Hoş formül demişken, bu işin tek doğru formülü var; o da sofrada sevdiklerinizin olması. Sevgiyle kurulan bir aile sofrasında inanın hata yapma şansınız yok. Pek tabii o sofrayı unutulmaz kılacak dokunuşlar yapmak sizin ruh halinize bağlı. “Styling” benim için “an”ı yansıttığım, sunum yaptığım kişinin hem gözüne hem kalbine işleyecek detaylar için özen gösterdiğim bir anlatım dili. Mutfağımda ve bahçemde ne varsa değerlendirdiğim ama aslen lezzetin içinde barındırdığı hikayeye saygı duruşu yaptığım bir anlatma, aktarma ve yaşatma çabası.“Şekerpare”yi aynı anneannemin servis ettiği gibi en otantik şekliyle; kaymakla, Antep fıstığı tozuyla ikram ederken, soframın misafirlerine uygun olarak; “risotto”mu parmesan çanağına koyabiliyorum. Ama bu formlara takılı da kalmıyorum, dediğim gibi aslen anın ve mevsimin ruhunu yakalamaya çalışıyorum. Bir sunumun değil, bir anın iz bırakmasını önemsiyorum.Hepinize, “iyi olan herkesin” yer bulabileceği mutlu sofralarla dolu bir yaz diliyorum.

Mevsimin ruhunu ve anın duygusunu yansıtan bir sofra; sadece lezzet değil, aynı zamanda stil, sevgi ve anılarla örülmüş bir deneyim sunar.

Fotoğraflar: Özgür Bakır

Kategoriler

Benzer Yazılar

Lezzet Logo