Şekerlenen (kristalize olan) bal sahte değildir. Aslında, balın kristalleşmesi onun doğal ve saf olduğunun göstergelerinden biridir. Kristalleşme, balın içeriğinde bulunan glikoz ve fruktoz gibi şekerlerin zamanla katılaşarak kristal yapılar oluşturması sonucunda meydana gelir. Bu tamamen doğal bir süreçtir ve balın bozulduğunu göstermez.
Balın bileşimi temel olarak şekerlerden ve sudan oluşur. İçeriğinde çoğunlukla fruktoz ve glikoz bulunur. Balın kristalleşme sürecini etkileyen bazı faktörler şunlardır:
Fruktoz oranı yüksek olan ballar daha uzun süre sıvı halde kalırken, glikoz oranı yüksek olan ballar daha hızlı kristalleşir. Örneğin, ayçiçeği ve pamuk balları daha çabuk kristalleşirken, kestane ve çam balları daha uzun süre sıvı kalır.
Bal 14°C civarında en hızlı kristalleşir.
20-25°C'de daha uzun süre sıvı kalır.
4°C ve altındaki sıcaklıklarda kristalleşme yavaşlar veya durur.
Gerçek balda bol miktarda polen bulunur. Bu polenler kristalleşme sürecini hızlandırabilir. İşlenmemiş, filtre edilmemiş ballar daha hızlı kristalleşir.
Balın nem oranı düşükse kristalleşme daha hızlı olur.
Kristalleşmiş balın sahte olduğu düşüncesi yaygın bir yanılgıdır. Aksine, doğal ve katkısız ballar zamanla kristalleşebilir. Sahte ballar (örneğin, nişasta şurubu veya glikoz şurubu eklenmiş ballar) genellikle kristalleşmez veya çok uzun sürede kristalleşir.
Eğer kristalleşmiş balı eski sıvı haline döndürmek istiyorsanız:
Kavanozu benmari yöntemiyle (ılık su dolu bir kabın içine koyarak) 40-45°C'yi geçmeyecek şekilde hafifçe ısıtabilirsiniz. Ancak, yüksek sıcaklıkta ısıtmak balın besin değerini düşürebilir ve enzimlerini öldürebilir. Bu yüzden kaynar suya koymak veya mikrodalga fırında ısıtmak önerilmez.
Sonuç
Kristalleşme doğal bir süreçtir ve balın kalitesini etkilemez. Gerçek bal zamanla kristalleşebilir, bu durum balın sahte olduğunu göstermez. Eğer bir bal hiçbir şekilde kristalleşmiyorsa, içeriğinde katkı maddeleri olup olmadığını araştırmak faydalı olabilir.
Şunlara da göz atın: