İki su bardağı mercimeğe genellikle yarım su bardağı bulgur eklenerek dengeli bir kıvam elde edilir. Bulgurlar piştikçe şiştiği için bu miktar çorbanın doğal bir yoğunluk kazanmasına yardımcı olur. Daha koyu bir doku istenirse bulgur oranının artırılması kıvamın belirgin şekilde değişmesine neden olur. Pişme boyunca kıvamın takip edilmesi ve gerekirse su eklenmesiyle çorba istenen akıcılığa ulaştırılır.
İki su bardağı mercimeğe yarım su bardağı bulgur eklenmesi uygun kabul edilir. Bu oranla çorbanın kıvamı dengeli bir şekilde elde edilir. Pişme esnasında bulgurun şişmesiyle doğal bir yoğunluk sağlanır. Sonuçta çorba standart bir kıvama ulaşmış olur.
Daha koyu sonuç istenildiğinde bulgur miktarı bir su bardağına çıkarılabilir. Bu durumda çorba daha besleyici bir yapıya kavuşmuş olarak değerlendirilir. Bulgurun artmasıyla su miktarının da yükseltilmesi gerektiği görülür. Aksi hâlde çorbanın fazla katı bir hâl alabileceği belirtilir.
Daha hafif bir yapı tercih edildiğinde üçte bir su bardağı bulgur yeterli kabul edilir. Bu oranla mercimeğin tadı daha belirgin bir şekilde hissedilir. Bulgur yalnızca hafif bir yoğunluk kazandırmış olur. Çorba genel olarak daha akışkan bir dokuya sahip hâle gelir.
Bulgurlar mercimekle birlikte piştiğinde toplam sürenin bir miktar uzayabileceği gözlemlenir. Bulgurun yumuşama süresi çorbanın son kıvamına etki eder. Bu nedenle pişirme aşamasında ara ara kıvam kontrolü yapılması uygun görülür. Gerektiğinde su takviyesiyle kıvam dengelenmiş olur.
Mercimek ve bulgurun birlikte kullanılması çorbanın daha tok tutan bir yapıya kavuşmasını sağlar. Bu uyumla lezzet daha dolgun bir hâle gelir. Ölçülerin dengeli kullanılması tarifin başarısını belirleyen temel unsurdur. Son aşamada çorba istenen kıvamda servis edilebilir hâle gelir.
Şunlara da göz atın:
Blender Olmadan Mercimek Çorbası Nasıl Yapılır?