Hatay sofraları BigChefs’lerde, Sefarad sofraları Edirne’de!

UNESCO Dünya Gastronomi Şehri Hatay’ın lezzetleri dünyaya açılıyor.

Geçen hafta sonu Hatay’daydım.

Uzun süredir gitme planları yapıp da bir türlü fırsatını bulamadığım bu şehre gitmeme BigCHefs’lerin kurucusu eski dostum Gamze Cizreli vesile oldu. 

Gamze ve ekibi yine bir ilke imza atarak, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren illeri destekleme kararı almışlar. 

Tabii mutfaklarıyla...

İlk durak olarak da, medeniyetler beşiği Hatay’ı seçmişler. 

Hatay Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle geliştirilen projeyle, bu coğrafyanın özgün lezzetleri hem Türkiye’ye hem de dünyaya tattırılmış olacak. 

Niye “dünya” diyorum çünkü Türkiye’de 66 ve yurt dışında 7 şubesi var zincirin.  

600’ün üzerinde Hatay lezzeti arasından seçmişler 2022 ilkbahar – yaz sezonunda BigChefs yorumuyla mönüye girecek kalemleri.

Bu projeyle hem gastronomi kültürümüzün bilinirliğinin artırılmasına hem de yerli üreticilere destek olmuş olacaklar ki bu şahane bir iş cidden.

Peki “Bu mönüde neler olacak?” derseniz işte size cevabım.

Hatay şöleni Humus ile başlıyor, ardından Babagannuş, Zahter Salatası, Semirsek, Oruk, Sıkma Peyniri gibi başlangıçlarla devam ediyor. 

Ana yemek olarak ise Firik Pilavı ile servis edilen Kâğıt Kebabı giriyor devreye. 

Altın vuruş ise Tahinli Çıtır Kabak Tatlısı! 

Bu lezzetleri kaçırmayın ve yolunuzu Nisan ayında mutlaka BigChefs restoranlarında birine düşürün derim. 

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, BigChefs CEO’su Altan Kosova ve Gamze’den edindiğim bilgiye göre; 

1. 1 Nisan’da “Gastronomi kenti” Hatay’da EXPO 2021 düzenlenecekmiş. 
2. BigChefs’in UNESCO onaylı mutfaklar projeleri Hatay’dan sonra Afyon, Konya gibi şehirlerle devam edecekmiş. 

Sefarad mutfağı Edirne’de dile geldi

Arada bir de Edirne yapıp geldim.

Çok çok beğendiğim bir mutfak olan Sefarad mutfağı lezzetlerini deneyimlemeye... 

Gelin neler olup bitti Edirne’de bir de onlara bakalım. 

Zamanın yıkıcı etkisine yenilmiş olan Büyük Sinagog kapsamlı bir restorasyon çalışması sonrasında 2015 tarihinde görkemli bir açılışla kapılarını açmıştı. 

Ancak artık Yahudi toplumunun bulunmadığı Edirne’de, Büyük Sinagog artık yalnızca bir müze kimliğine sahip. 

Neyse ki Edirneliler eski Yahudi komşularıyla olan anılarına çok sadıklar.  

Buna da şükür tabii. 

Tamar Taşçıoğlu ve Engin Aymete’nin hayata geçirdiği “Sofralar Dile Gelse” adındaki projeleri kapsamında gittim Edirne’ye. 

Ne yalan söyleyeyim yemek yerken hiç bu kadar duygulanmamıştım.

Aramızda göz yaşlarını tutamayanlar bile oldu. 

Kolay değil onca yaşanmış hayatın külleri üzerinde tekrar o günleri yadetmek. 

Neyse, gelelim lezzetlere...

Şef İvet Acu’nun Sofralar Dile Gelse ekibi ve Hayim Behmoaras`in da desteği ile hazırladığı yemekleri deneyimledik. 

Geceye Bulgar Ortodoks Kilisesi rahibi Aleksander Çıkırık’ın yanısıra, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Trakya ve Balkanlar İnanç Önderi Dede Mustafa Akın, Edirne Cem Evi başkanı Akın Çetin, Bahai Diplomatik İlişkiler Koordinatörü Şemsettin Öztürk de katıldı. 

Bu hafif ilahi ortam, kökeni Edirne olan Albert De Aziz ve kızı Tracy De Aziz’in seslendirdiği Ladino müzikleri daha da bir dokunaklı hale getirdi.  

Sefarad mutfağından denediklerimiz ise pancar yaprağı böreği, tepside kıymalı patlıcan, fırında kabak, zeytinyağlı kabak kabuğu, favori yemeğim pırasa köftesi, etli patlıcan sarma, fırınlanmış tel şehriye ve revani oldu. 

Bu arada “Edirne Yahudi Yemekleri” kitabının yazarlarından Aydemir Ay’dan sokak sokak eski Yahudi dükkanlarının, evlerinin ve sahiplerinin hikayelerini dinleme imkanı bulmak da bir harikaydı. .

Edirne’de maalesef bu tip etkinliklerin dışında Yahudi mutfağına dair pek bir şey bulmak çok mümkün değil. 

Bu kültürün şehre armağanı badem ezmesi ve bademli kurabiye dışında...