Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan lohusa şerbeti, genellikle parlak kırmızı rengindedir. Şekerli, hafif baharatlı ve aromatik bir içecek olan bu şerbet, su, şeker, tarçın ve karanfil karışımından oluşur. Hem sıcak, hem de soğuk bir şekilde servis edilebilir. Yeni doğan bebeğin gelişini kutlamak amacıyla hazırlanan lohusa şerbeti, misafir ağırlarken sunulur ve paylaşımın bir göstergesidir.
Şerbetin tarihçesi, Osmanlı şerbetleri ve ev yapımı şerbet tariflerine göz atmayı unutmayın.
Şerbetin kırmızı rengini ve kendine özgü tadını “lohusa şekeri” verir. Bu şekeri iyice eritmek ve tortusuz hale getirmek için mutlaka suyun içinde yavaşça kaynatılmalıdır. Lohusa şerbetinde tarçın ve karanfil kullanmak çok önemlidir. Ancak miktarına dikkat edilmelidir. Çünkü fazla konursa acımtırak ve baskın tat yapar. Baharatları doğrudan suya değil, küçük bir tülbente sarıp eklemek berraklık sağlar.
Şerbet şekerli olmalı ama bayıcı olmamalı. Lohusa şekeri zaten tatlıdır, bu yüzden ekstra toz şeker eklenirken kontrollü gidilmelidir. Şerbet çok koyu kıvamlı yapılmamalı, su gibi hafif akışkan olmalıdır. Kaynama esnasında üzerinde köpük oluşursa mutlaka alınmalı, yoksa bulanık olur.
Baharatların aroması çıkana kadar (yaklaşık 15–20 dk) kaynatmak yeterlidir. Daha uzun kaynarsa şerbet acılaşır. Hem sıcak hem soğuk içilebilir; ancak yazın soğuk, kışın sıcak servis etmek içimi çok daha keyifli kılar. Lohusa şerbeti, cam sürahi veya şişelerde, buzdolabında 2–3 gün rahatlıkla saklanabilir. Plastik kaplarda bekletilmesi tadını bozar. Servis ederken şerbeti badem, ceviz, gül veya çubuk tarçınla süslemek hem görseli güzelleştirir, hem de aromasını artırır.