Börek, ister sabah kahvaltısında ister beş çayında ister davet sofralarında olsun, her zaman masanın yıldızıdır. Ancak, lezzeti kadar çıtırlığı da önemlidir. Fırından yeni çıkmış bir böreğin çıtır çıtır olması kolaydır, fakat bekledikçe yumuşaması en sık karşılaşılan problemlerden biridir. İşte çıtır börek yaparken çıtırlığını korumanın ipuçları...
Böreğin gevrekliğini belirleyen en kritik adımlardan biri, yufkayı ıslatma yöntemidir.
Her yufka arasına eritilmiş tereyağı veya zeytinyağı sürmek, katların birbirinden ayrılmasını sağlar. Bu yöntem, özellikle tepsi böreklerinde böreğe kat kat çıtırlık kazandırır. Yağ, hem lezzeti artırır hem de pişerken yufkanın kurumasını engeller.
Böreğin zamanla yumuşamasının en büyük sebebi, iç harçtan çıkan fazla sudur.
Börek, düşük ısıda uzun süre pişerse dışı değil, içi kurur. Oysa çıtır bir yüzey için yüksek ısı gerekir.
Börek fırından çıktıktan sonra üzerini bezle örtmek, içeride buhar hapseder ve yufka kısa sürede yumuşar. Soğuması için böreği açıkta, mümkünse tel ızgara üzerinde bekletin ki hava dolaşımıyla altı da gevrek kalsın.
Böreği önceden hazırlayıp bekletecekseniz, servis yapmadan hemen önce 200 °C fırında 5 dakika ısıtın. Bu yöntem, böreğe neredeyse ilk piştiği andaki çıtırlığını geri kazandırır.
Bazı ustaların sırrı, yufka ıslatma karışımına ya da iç harca bir miktar maden suyu eklemektir. Maden suyundaki gaz, pişirme sırasında yufkanın hafif kabarmasını ve ekstra gevrek olmasını sağlar. Özellikle sigara böreği ve kol böreğinde bu yöntem harika sonuç verir.
İpucu: Böreğinizi fırından çıktıktan sonra ilk 15 dakika içinde kesmeyin. Dinlenme süresi, iç harcın kendini çekmesini ve yufkanın formunu korumasını sağlar.
Şunlara da göz atın: