Beyran çorbası, Gaziantep mutfağının en özel ve en köklü yemeklerinden biridir. Aslında bir “çorba”dan çok, etin ve yağın ustalıkla buluştuğu güçlü bir sabah yemeği olarak da bilinir. Osmanlı döneminden beri özellikle soğuk kış sabahlarında enerji vermesi için tüketilen bu yöresel lezzet, hem doyurucu hem de şifa deposudur. Beyran’ın kendine özgü lezzeti, kullanılan malzemelerin kalitesinden ve doğru oranlarından gelir.
Antep usulü beyran yapmanın kuralları ve iyi çorba yapmanın püf noktalarına da göz atın.
Beyranın en karakteristik özelliği kuzu etiyle yapılmasıdır. Genellikle kuzu boyun, kol veya kaburga eti tercih edilir çünkü bu bölgeler hem yağlı hem de lif açısından zengindir. Et, uzun süre haşlanarak lif lif ayrılır; bu da çorbanın hem dokusunu hem de aromasını belirler. Etin doğal yağı, beyranın “yağlı ve baharatlı” yapısının temelini oluşturur.
Pirinç, beyranın doyuruculuğunu artırır ve etin lezzetini dengeleyen bir yapı kazandırır. Genellikle baldo pirinç tercih edilir çünkü tane tane kalır ve lapa olmaz. Pirinç, et suyunda pişirilerek yumuşatılır, böylece çorbanın kıvamı yoğun ve kremamsı bir hal alır.
Gerçek beyran çorbasının sırrı, yoğun kemik suyudur. Kuzu kemikleri, etle birlikte uzun süre kaynatılır ve çıkan et suyu, çorbanın esas sıvısını oluşturur. Bu et suyu; hem vitamin ve mineraller bakımından zengindir hem de çorbanın kendine has kıvamını ve parlak görünümünü sağlar.
Gaziantep mutfağında sarımsak bir tat verici değil, adeta bir “karakter” unsurudur. Beyranda bol miktarda sarımsak kullanılır. İnce doğranmış veya ezilmiş sarımsaklar çorbaya eklendiğinde hem keskin bir aroma hem de şifalı bir özellik kazandırır.
Beyran çorbasının en belirgin özelliği acı ve baharatlı tadıdır. Bunun için genellikle Antep biberi ya da Urfa isotu tercih edilir. Bu baharat, yağla kavrulup çorbaya eklendiğinde hem rengini kırmızıya çevirir hem de karakteristik o yakıcı lezzeti verir.
Beyran çorbası servis edilirken genellikle yanında taze limon dilimi sunulur. Limonun asiditesi, yağın ağırlığını dengeler ve çorbanın lezzetini canlandırır.
Lezzetin doruk noktası burada gizlidir. Geleneksel beyranda kuyruk yağı kullanılır; bu, çorbaya benzersiz bir aroma ve yoğunluk kazandırır. Ancak daha hafif bir versiyon isteyenler tereyağı tercih edebilir. Yağ, baharatlarla birlikte ısıtılıp çorbanın üzerine dökülür, bu da beyranın sıcak servis edildiğinde yüzeyinde oluşan parlak kırmızı tabakayı oluşturur.
Tuz oranı, et suyu ve yağın tuzluluğuna göre ayarlanmalıdır. Karabiber, beyranın yakıcılığını desteklerken, bazı yöresel tariflerde az miktarda kimyon veya kırmızı toz biber de kullanılır. Baharat dengesi, beyranın “yakıcı ama yormayan” lezzet profilini belirler.