BBC bu konuda uzmanlarla görüşmüş. Kaliforniya’daki Buck Yaşlanma Araştırmaları Enstitüsü’nün CEO’su Eric Verdin "Bugün bildiklerimize göre, çoğu insan yaşam tarzını optimize ederse 90 hatta 95 yaşına kadar sağlıklı yaşayabilir. Oysa şu anda çoğu insan 65–70 yaşına kadar sağlıklı kalıyor ve ardından yaşlılığın getirdiği rahatsızlıklarla ve güçlüklerle karşılaşıyor" diyor. Makalede görüşleri yer alan uzmanlara göre özellikle 30'lu yaşlarda yaşam tarzı değişikliklerini yapmak çok önemli. Nedeni ise 30’lu yaşların kas kütlesi ve kas gücü, kemik yoğunluğu veya metabolik düzenleme gibi birçok fizyolojik sistemde yaşla ilişkili ilk hafif değişimlerin ortaya çıktığı kritik bir dönem olması. Makalede sağlıklı bir yaşlılık için şimdiden başlanması gereken öneriler şöyle:
30’lu yaşlarda aerobik kapasitenizi artırırsanız, ileriki yıllarda kardiyovasküler işlev kaybı daha geç başlar.
Esnekliğinizi ve eklem hareket açıklığınızı geliştirirseniz, 70 yaş sonrası düşme ve yaralanma riskleri azalır.
Kas gücünü özellikle alt vücut kaslarında güçlendirirseniz, yaşlılıkta bağımsız hareket kabiliyeti daha uzun korunur.
Raket sporlarına (tenis, badminton) katılırsanız, araştırmalar yaşam süresinin anlamlı şekilde uzadığını gösteriyor.
Düzenli olarak bisiklete binerseniz, ileri yaşlarda erken ölüm ve uzun süreli bakıma ihtiyaç duyma olasılığı azalır.
Haftada 75 dakikadan fazla koşarsanız, yaşlanmanın belirli biyolojik süreçlerinin yavaşladığı görülür.
Aşırı maraton ve ekstrem spor yüklemelerine girerseniz, bazı yaşlanma göstergelerinin hızlanabileceğine dair bulgular vardır.
Günde sadece 5 dakika orta-şiddetli egzersiz yaparsanız, beyin yaşlanması bile yavaşlayabilir.
Yemekten sonra 15 dakikalık tempolu yürüyüş yaparsanız, metabolik sağlık üzerinde anlamlı olumlu etkiler görülür.
Düzenli diş kontrolleri yaparsanız ve iyi ağız hijyeni sağlarsanız, periodontal hastalığa bağlı iltihaplanma azalır ve bu da bilişsel gerileme riskini düşürür.
Sigara içmez ve şekerli gıdaları azaltırsanız, iltihap düzeyleri düşer ve beyin sağlığı korunur.
Alkol tüketimini azaltırsanız, yaşlanmayı hızlandıran gen ifadesi değişimleri azalır.
Alkolü azaltırsanız, uyku düzeniniz daha az bozulur ve bu da uzun vadeli beyin küçülmesi ve demans riskinin azalmasıyla ilişkilidir.
Her gün aynı saatte yatıp uyanırsanız (uyku düzenliliği), beyin sağlığının korunmasına ve yaşlanma sürecinin yavaşlamasına katkı sağlar.
Düzenli uyku uyursanız hücre onarımı daha etkili olur ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını sürdürme motivasyonunuz artar.
Uyku hatırlatıcı alarm kullanırsanız, düzenli yatma saatini koruma olasılığınız yükselir.
Günde daha uzun süre yemeden geçirmeye (örneğin aralıklı oruç) dikkat ederseniz, vücut sindirim yerine hücre onarımına daha fazla zaman ayırabilir.
Yemek yeme penceresini kısaltırsanız, metabolik esneklik ve hücresel onarım süreçleri güçlenir.
Sebze ve meyve tüketimini artırıp ultra işlenmiş gıdaları azaltırsanız, hücreleri oksidatif stresten koruyan karotenoidlerin etkisiyle yaşlanma yavaşlayabilir.
Tatlı patates, havuç, kayısı, mango gibi karotenoid zengini besinleri daha çok tüketirseniz, hücresel hasara karşı daha yüksek koruma sağlanabilir.
Orta yaşlarda sağlıklı yaşam tarzı sürdürülürse, onlarca yıl sonra bile kalp hastalığı, bilişsel gerileme ve kırılganlık riskleri daha düşük olur.
30’lu yaşlarda sağlıklı alışkanlıklar edinirseniz, 70’li yaşlarda görülen moleküler ve hücresel dejenerasyon daha geç ortaya çıkar.
Aşırı alkolü bırakır, sürdürülebilir bir spor seçer, düzenli uyku rutini kurar ve gün içi yemek miktarını azaltırsanız, kalp, kas, eklem ve beyin sağlığı ileri yaşlara daha dirençli şekilde taşınır.