Rendelenmiş peynirin küçük parçaları, mikroorganizmaların yerleşmesi için daha elverişli bir ortam oluşturur. Hava, ısı ve ışıkla daha fazla temas ettiği için oksidasyon süreci hızlanır. İşleme ve temas miktarı arttığından hijyen riski de yükselir. Bu yüzden rendelenmiş peynirin tazeliğini korumak zordur ve kısa sürede tüketilmesi gerekir.
Peynir rendelenince küçük parçalara ayrıldığı için yüzey alanı çok artar. Bu da havayla temas eden kısmın çoğalmasına neden olur. Havadaki nem, oksijen ve mikroorganizmalar peynire daha kolay ulaşır. Sonuçta küflenme ve bozulma süreci hızlanır. Bütün haldeki peynire göre raf ömrü belirgin biçimde kısalır.
Peynirin dış yüzeyi genellikle daha kurudur ve doğal bir koruma sağlar. Rendelenince bu koruyucu tabaka ortadan kalkar. İç kısmı dış etkenlere tamamen açık hale gelir. Bu durum özellikle yumuşak ve yağlı peynirlerde bozulmayı hızlandırır. Küf ve bakteri gelişimi için uygun bir ortam oluşur.
Rendelenmiş peynir, hava ile sürekli temas ettiği için kolayca nem kaybeder ya da nem çeker. Bu durum dokusunu ve tadını kısa sürede bozar. Nemli ortamda bakteri ve küf daha hızlı ürer. Kuru ortamda ise peynir sertleşip lezzetini yitirir. Yani her iki durumda da kalite düşer.
Peynirdeki yağlar oksijenle temas ettiğinde oksidasyona uğrar. Bu kimyasal süreç, peynire acımsı bir tat ve kötü bir koku verir. Rendelenmiş peynir, oksijenle çok daha fazla temas ettiği için bu süreç hızlanır. Ayrıca ışık ve sıcaklık da bu bozulmayı destekler. Bu yüzden rendelenmiş peynirin hava geçirmez kapta saklanması önemlidir.
Peyniri rendelemek sırasında eller, rende ve kap gibi yüzeylerle temas artar. Bu da mikropların peynire bulaşma riskini yükseltir. Özellikle hijyen koşulları iyi değilse, bakteri çoğalması daha hızlı olur. Bu bakteriler peynirin tadını, kokusunu ve yapısını hızla bozar. Sonuç olarak, rendelenmiş peynir taze tutulmazsa kısa sürede tüketilmelidir.