Kafein, beyni uyaran ve kan-beyin bariyerini dengelemeye yardımcı olan serotonin ve asetilkolini artırır. Kahvedeki polifenol mikro besinler, serbest radikallerin neden olduğu doku hasarını ve ayrıca beyin kan damarı tıkanmasını önler. Kahve çekirdeklerinde yüksek konsantrasyonlarda trigonellin bulunur ve bu da antioksidanları aktive ederek beyin kan damarlarını korur. Ancak, kahvedeki her maddenin yararlı olmadığını unutmayın. Örneğin, filtre edilmemiş kahve, LDL kolesterol seviyelerini artıran ve potansiyel olarak beyindeki arter duvarlarının kalınlaşmasına ve sertleşmesine neden olan diterpen adı verilen doğal yağlar içerir.
Araştırmalar ve çalışmalar, ölçülü tüketildiğinde kahvenin kötüden çok iyi etkilerinin olduğunu bulundu. Günde iki ila dört fincan veya 400 miligramdan az kafein önerilir. Koyu kavrulmuş, taze çekilmiş kahve çekirdekleri içmek de içeceğinizdeki istenmeyen kimyasalları azaltabilir. Beyin güçlendirici faydalarını en üst düzeye çıkarmak için kahveyi şu şekilde tüketebilirsiniz;
Kahve herkes için işe yaramaz ve özellikle fazla tüketilirse olumsuz etkileri olabilir. Ne kadar kafein tüketeceğinize (veya hiç tüketip tüketmeyeceğinize) karar vermek için doğuştan gelen vücut zekanızı ayarlayın. Bu, yiyecek ve içeceklerin size nasıl hissettirdiğini kabul etmek ve buna göre hareket etmek anlamına gelir.
Kahve içtikten sonra kendinizi iyi hissetmiyorsanız, muhtemelen vücudunuz için iyi değildir.
Sabah kahve rutinleri beyin zindeliğini ve duyguları artırmaya yardımcı olabilir.
Yazar:
Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İsmail Bozkurt
instagram.com/opdrismailbozkurt
Şunlara da göz atın;