Geçen hafta, 26-27-28 Eylül’de düzenlenecek 4. Uluslararası Bursa Gastronomi Festivali öncesinde, basın mensupları için iki günlük özel bir program düzenlendi. İlk durağımız, öğle vakti vardığımız İskender Mavi Dükkan oldu. Ardından tatlı durağına geçtik ve Uludağ’ın kestane şekerlerini tattık. Sonrasında ise Koza Han’ı gezdik.
Bursa’nın sokak lezzetlerinden Bağdat hurma tatlısının ardından, yalnızca Ulus Pastanesi’ne özgü Mar��al pastası geldi sıra. Patlama riskini göze alıp, en az iskender kadar sevdiğim ve vaktiyle “fakir kebabı” olarak bilinen pideli köfteyi de denedik. Ardından Abidin Usta Lokantası’nda coğrafi işaretli süt helvasını tattık.
İkinci günümüz, ormanın içinde bulunan Doğancı Kadınlar Köy Sofrası’nda başladı. Bir zamanların köy okulunu mutfak atölyesine dönüştüren 28 kadının kolektif emeğiyle hazırladığı sofrada, ev yapımı reçellerden tereyağına kadar birçok ürünü deneyimledik.
Ve beklenen final! Armutköy’de şeftali hasadı. Dalından koparılmış, kokusu burnunuza ulaşmadan ruhunuza işleyen Bursa şeftalisi, uluslararası alanda da koruma altına alınmış bir ürün. Eylül sonunda tekrar görüşmek üzere Bursa…
Bu sezonun en iddialı dükkanlarından biri Aura. Tıpkı Dubai’deki gibi, şimdi Aura Dubai’den sonra Bodrum Marina’da hizmet vermeye başladı. Gece hayatını değil yemek hayatını tercih eden biri olarak, mekan tam bana göre; akşam 21.00 gibi kapılarını kapatıyor.
Aura, Türkiye’ye getirilen ve yine Sunset Group tarafından işletilen klasik yeme-içme markalarının ruhunu Bodrum’a taşıyor. Şık sahil restoranı ve lounge’u, Akdeniz’in sıcaklığı ile Japonya’nın inceliğini bir araya getiriyor. Mavi sularımızın nadide deniz ürünlerini ustalıkla hazırlayan yegâne adreslerden biri Bodrum Aura.