Hem Dünyayı Geziyor Hem Yemek Pişiriyor

Balçiçek İlter

Lezzet.com.tr Yazarı bbalcicek@gmail.com
Sevgili Balçiçek İlter, dünyayı gezerek yemek yapan Derya Özyuvalı’nın hikayesini Lezzet okurları için anlattı.

Karaköy’de Bankalar Caddesi’nde bir terastayım. Ne yalan söyleyeyim, İstanbul’da manzara denilince aklıma Tarihi Yarımada gelir. İşte o manzaralardan birindeyim. Hayallerini gerçeğe çevirmiş bir şefle beraberim: Derya Özyuvalı. Aslında o da belki meslektaşları gibi yurtdışında bir restoran açma hevesiyle başlamış işe... Fakat işler öyle gelişmiş ki, Özyuvalı bugün birçok ülkede belgeseli yayımlanan, yemek yaparak dünyayı gezen bir isim haline gelmiş... Tabii ki pandemiye kadar.  Pandemide memlekete dönünce, terasında tamamen keyfine dostlara yemek yapmaya başlamış. Ben de onlardan biriydim. Peki bu ‘Gezgin Şef’ konsepti nasıl ortaya çıkmış? İsterseniz Derya Şef’e kulak verelim:

“Her şey 2014’te başladı. Daha önce turizm/organizasyon, kulüp ve restoran işletmeciliği gibi oldukça aktif ve sosyal olmam gereken işler yaptım. ‘Artık yeter, çok yoruldum’ dediğim seviyeye kadar geldim ve sonunda bıraktım. O zamanlar hayalim sadece sakin bir hayat ve tutkum olan yemek yapmaktı.” Özyuvalı çok sık seyahat ettiği Balkanları gözüne kestirmiş, özellikle Zagreb ona kendi deyimiyle mahallesinde gibi hissettirince başlamış araştırmaya... “Orada nasıl ufak, sadece ne yemek istiyorsam onu pişireceğim bir restoran açarım diye araştırırken acı gerçekle karşılaştım. Sadece yatırımcı olabiliyordum. Eğer mutlaka mutfağa girmek istiyorsam belgem olmalıydı. Oysa ben evinde arkadaşlarına yemek ziyafetleri çeken biriydim sadece.” Özyuvalı eğitim almayı aklına koymuş ve yurda dönmüş, çeşitli kurslar derken bir internet sitesi keşfetmiş. (EatWith.com) Sitenin, evde turistlere yemek etkinlikleri düzenleme imkanı tanıdığını gören Özyuvalı hemen üye olmuş ve dünyanın çeşitli ülkelerinden turistleri Türkiye’de ağırlamaya başlamış. Sitenin Türkiye’deki ilk şefi olan Özyuvalı’nın yemekleri TripAdvisor’da “İstanbul’da yapılacak en iyi 25. aktivite” olacak kadar ilgi / beğeni toplamış. Peki sonra? “Sonra bir sabah uyandım ve sayfanın kapatıldığını gördüm, onlarca yorum ve emek çöp olmuştu. Net bir iş adresi veremediğim için sayfam o dönemki kurallara uymuyordu. Ama derler ya, her şerde bir hayır vardır, belki de o sayfa kapanmasaydı ‘Gezgin Şef’ konsepti ortaya hiç çıkmayacaktı. Yurtdışına sıkça seyahat ettiğim bir dönemdi. O sıralarda yediğim yemekleri, keşfettiğim yerleri ve hikayelerimi İngilizce anlattığım, FoodieBackpacker isminde bir blog’um vardı.

Bir hayli de ilgi çekiyordu. Acaba dedim kendi kendime, yemek yapmayı geziyle birleştirebilir miyim? Olur mu?” Olmuş... İlk deneme Moskova. Daha önce siteden tanıdığı bir şefe ulaşmış ve beraber yemek yapmak isteyip istemediğini sormuş. İşte her şey böyle başlamış.  “Kendimi bir anda Moskova’nın meşhur şeflerinden birisinin stüdyosunda, modacıların, süper modellerin, DJ’lerin, kısaca oranın meşhur insanlarının olduğu bir ortamda yemek yaparken buldum. Ardından ilk defa sosyal medya reklamı vererek Belgrad’da kiraladığım evde oluşturduğum yemek etkinliğimi satmayı denemek istedim. Nasılsa orada çok tanıdığım vardı, en kötü kimse satın almasa bile arkadaşlarımı çağırırım diyordum. Fakat etkinliğin dolması sadece 1 gün sürdü ve ikinci etkinliği de açmak zorunda kaldım. 5 günlük seyahatimin bütün masraflarını bu 2 yemek üstlendi. Ardından bir deneme daha yaptım ve bu sefer tek şehir değil de turneye çıkar gibi, üç şehri zorladım. Budapeşte, Prag ve Viyana.. İlk ikisi çok çabuk satıldı fakat Viyana hiç ilgilenmedi. Anladım ki orası için daha fazla takipçiye gerek vardı. Zaten 1 yıl  sonra tekrar denediğimde 7 günde 5 yemek rezervasyonu aldım.” 

Derya Özyuvalı aslında sadece tutkusundan para kazanmakla kalmamış, bir de bu tutkuyu iş modeline çevirmiş. İspanya ve Portekiz etkinlikleri derken iş, hayalinden fazla büyümüş ve beş yıl boyunca bu konsept ile 30’un üstünde ülke gezerek 400’den fazla kişinin ev mutfaklarına girmiş, onlara yemek yapmış. “İşin en güzeli, sofralarına oturup muhabbet etmek oldu. Zaman zaman evlerinde kaldım, dergilere, TV’lere, radyolara röportajlar verdim, belgesellerim çekildi, sponsorlarım oldu. ‘Olur mu acaba?’ dediğim, aklıma gelen bir fikir, bana rüya gibi zamanlar yaşattı.  Senenin 10 ayı Avrupa’da bu şekilde çalışıp geri kalan 2 ayda da hiç görmediğim uzak ülkelere giderek, oranın tatlarını yerinde deneyimlemek üzerine bir kurgum vardı. Uzakdoğu’da hemen hemen her ülkeye, Hindistan’a, Japonya’ya gittim. Bu sayede damağım çok ama çok gelişti. Yani aslında, gerçekten yemek yapmayı yolda öğrendim bile diyebilirim.”

Pandemi ile beraber İstanbul’a, yerleşik hayata geri dönen Derya Özyuvalı artık vaktinin çoğunu memlekette geçiriyor ama yurtdışı yemeklerine elbette devam. Pandemiden hemen önce 2 aylık bir Güney Amerika seyahati planlamış, rezervasyonlar bile dolmuş ama gerçekleştirememiş. En büyük hayali bu projeyi yeniden hayata geçirmek. Özyuvalı’nın mutfağının farkına gelince... Öyle bildik, ezberlenmiş reçeteler yok. Biraz hissettiği gibi. O gün pazarda ne varsa, ne tazeyse, mevsiminde ne yapması gerekiyorsa... Ben kereviz balık ve karides peynir yorumuna bayılıyorum. Ha bir de enginar tutkusu var ki, müthiş lezzetler ortaya çıkıyor...

Derya Özyuvalı aslında sadece tutkusundan para kazanmakla kalmamış, bir de bu tutkuyu iş modeline çevirmiş.

Şef Derya Özyuvalı’dan Enfes Tarifler

  1. Kereviz Püresi Üzerinde Tekir

Malzemeler;

  1. 1 orta boy kereviz
  2. 3 adet iri tekirin filetosu
  3. 1 çorba kaşığı krem peynir
  4. 100 gr tereyağı

Yapılışı: Kerevizi soyun, küp küp kesip yumuşayana kadar kaynatın. Suyunu çekip yumuşayınca içine 30 gr tereyağı ve krem peyniri koyup blender’dan geçirip püre haline getirin. Tuzunu, biberini ekleyin.Başka bir tavada, orta ateşte tereyağını eritin. Tekir filetolarının 2 tarafını 90’ar saniye pişirin ve kereviz püresinin üzerinde servis edin.

  1. Enginar Yatağında Karides

Malzemeler;

  1. 1 enginar
  2. 2 jumbo karides
  3. 40 gr labne peyniri
  4. 200 gr ıspanak
  5. Acı biber reçeli

Yapılışı: Enginarı yumuşayana kadar haşlayın. Ispanakları zeytinyağında soteleyin. Soğuduktan sonra labne ile karıştırıp enginarın üzerine yerleştirin ve buzdolabına alın. Karidesleri zeytinyağında her iki tarafı 1’er dakika olacak şekilde pişirin. Sonra üzerlerine fırça ile acı biner reçeli sürün ve enginarların üzerine yerleştirin.

  1. Nar Ekşili Pırasa

Malzemeler;

  1. 200 gr pırasa
  2. 50 gr kuru domates
  3. 30 gr kuru erik
  4. 1/3 demet maydanoz
  5. Yarım çay bardağı nar ekşisi

Yapılışı: Pırasaları yarım parmak uzunluğunda kesin. Tencerenin zeminini kaplayacak kadar zeytinyağı dökün. Üzerine doğradığınız maydanozların, eriklerin ve domateslerin yarısını koyun ve hepsinin üzerine pırasaları dizin. Sonra pırasaların üzerine bir kat daha maydanoz, kuru domates ve kuru erik koyup üzerine nar ekşisi ve zeytinyağı döküp tencerenenin kapağını kapatın ve 30 dakika kısık ateşte pişirin.  Tencerenin kapağını açın ve soğumaya bırakın.

Haber Kategorileri

Söyleşiler