CNN’in internet sitesinde yer alan makalede, “Deli bal, dünyada sadece iki yerde üretilen nadir ve potansiyel olarak tehlikeli bir lezzettir; bunlardan biri Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’dir” ifadelerine yer verildi. Haberde üretim süreci, etkileri ve tarihi örnekler detaylandırıldı.
CNN’e göre deli bal, dünyada yalnızca iki bölgede üretiliyor. Bunlardan biri Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi, diğeri ise Nepal’deki Hindukuş-Himalaya sıradağları.
Haberde, balın etkisinin kaynağının “grayanotoksin” adlı doğal bir toksin olduğu belirtiliyor. Bu maddenin miktarı; mevsime ve arıların ziyaret ettiği çiçeklere göre değişiklik gösterebiliyor. CNN, yüksek miktarda tüketilen deli balın kişiyi hastanelik edebileceğini vurguluyor. Binlerce yıldır halk arasında şifa amacıyla kullanılan deli bal, günümüzde nadir bulunması nedeniyle yüksek fiyatlardan alıcı buluyor.
CNN, deli balı “orduları deviren bir yiyecek” olarak tanımlıyor. Buna örnek olarak MÖ 4. yüzyılda Yunan komutan Xenophon’un aktardıkları gösteriliyor. Xenophon, Trabzon yakınlarında Karadeniz kıyısında seyahat eden askerlerin deli bal tükettikten sonra yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Hiçbiri ayağa kalkamadı. Az yiyenler aşırı sarhoş gibiydi, çok yiyenler ise deli gibi görünüyorlardı. Bazıları ölmek üzereydi. Ordu, yenilmiş ve büyük bir umutsuzluğa kapılmış gibiydi.”
Haberde, deli balın ayılar için de büyük bir çekim kaynağı olduğuna dikkat çekiliyor. Arıcı Hasan Kutluata’nın yaşadıkları örnek olarak aktarılıyor. Yaklaşık 20 yıl önce kovanlarını yağmalayan bir ayıyla karşı karşıya kalan Kutluata, ayının balın etkisiyle uyuşuk hale gelmesine rağmen saldırıya uğradığını ve bu olay sonrası bir haftadan uzun süre yoğun bakımda kaldığını anlatıyor. Kutluata, “Ayılardan korksak da korkmasak da bu işi yapmak zorundayız. Arıcılığa devam edeceğiz. Neredeyse her gün ayılarla karşılaşıyoruz” diyor.
CNN, deli balın birçok ülkede yasal olduğunu ancak ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) tüketimini önermediğini aktarıyor. FDA sözcüsü, yüksek miktarda toksin içeren balın mide bulantısı, kusma ve baş dönmesine yol açabileceğini, bu durumun “deli bal zehirlenmesi” olarak adlandırıldığını belirtiyor. Zehirlenme vakalarının ise nadir olduğu ifade ediliyor.
Anadolu Ajansı’na göre deli bal, Karadeniz Bölgesi’nin sahil kesiminde yetişen ve yılda yalnızca 15–20 gün çiçek açan “orman gülü”nden arıların nektar toplamasıyla elde ediliyor.
Deli bal, sinema ve edebiyatta da yer buldu. 2009 yapımı Sherlock Holmes filminde ve Agatha Christie’nin “Elmayı Yılan Isırdı” romanından uyarlanan 2023 yapımı Venedik’te Cinayet filminde deli balın etkileri işlendi. Sherlock Holmes filminde, idam edilen Lord Blackwood’un nabzının deli bal nedeniyle geçici olarak durduğu ve bu yüzden ölü sanıldığı ortaya çıkıyor. Sherlock Holmes, durumu “Deli bal Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde yetişir, uyutur ve nabzı düşürür” sözleriyle açıklıyor. Venedik’te Cinayet filminde ise Türkiye’den getirilen deli balın etkilerine dikkat çekiliyor.
Deli bal, içerdiği grayanotoksinler nedeniyle kontrollü tüketilmesi gereken özel bir bal türüdür; düşük miktarlarda tüketildiğinde bazı kişilerde tansiyon düşürücü ve rahatlatıcı etkiler gösterebilse de, fazla alımı baş dönmesi, mide bulantısı, kalp ritim bozukluğu ve bayılma gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bir diyetisyen olarak, deli balın “doğal” olmasının güvenli olduğu anlamına gelmediğini vurgulamak gerekir; özellikle kalp-damar hastalığı olanlar, tansiyon ilacı kullananlar, hamileler ve yaşlı bireylerin bu üründen kaçınması önerilir.
Yazar: Uzman Diyetisyen Perihan Kılıç
AA'nın 2024 tarihli haberine göre İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Hamit Hancı da deli balla ilgili ilginç bir hikayeyi anlatıyor. Hancı, coğrafyacı ve tarihçi Strabon'un "Geographika" kitabında tarihteki ilk zehir bilimci ve biyolojik silahları kullanan kişi olarak anılan Pontus Kralı 6. Mithridates ile ilgili anının anlatıldığını söylüyor. Hancı, "Mithridates, dağlık ülkeden geçerken Roma İmparatorluğu'nun generali Pompey'in ordusunun üç bölüğünü imha etmiştir. Bunlar, ağaç dallarındaki peteklerden elde edilen deli balı kaselere koyup yol üzerine bıraktılar. Romalı askerler bunu yiyip bilinçlerini kaybedince onlara saldırarak kolayca hepsini saf dışı ettiler. Bu şekilde kullanılan deli bal, bazı tarihçiler tarafından tarihin ilk biyolojik silahı olarak değerlendirilir" diyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Ölümcül Olabiliyor
Halüsinojenik ve toksik özellikler taşıyan deli bal kontrolsüz tüketimi halinde zararlı da olabiliyor. İHA'nın haberine göre küçük dozlarda tüketildiğinde kısa süreli sersemlik, düşük tansiyon, baş dönmesi gibi etkiler oluşturan deli bal yüksek dozlarda ciddi zehirlenmelere yol açabildiği gibi ölümcül de olabiliyor.