Kazandibi piştiğinde yüzeyi altın kahverengiye dönerek hafif bir kabuk oluşturur. Tatlının ortası hafif sallanmalı ama akışkan kalmamalıdır. Kenarları fırın tepsisine hafifçe yapışır ve kaşık batırıldığında sadece hafif nemli bir şekilde çıkar. Soğuduğunda kıvamını kaybetmez ve kesildiğinde düzgün dilimlenebilir.
Kazandibi yapımında en kritik nokta muhallebinin kıvamıdır. Pirinç unlu, nişastalı karışımın süt ve şekerle pişerken akıcı bir karışımdan koyu, yoğun bir kıvama gelmesi gerekir. Pişip pişmediğini anlamak için bir kaşık muhallebiyi kaldırın: Eğer kaşıkta şekil alıyor ve akmıyorsa, muhallebi pişmiş demektir. Çok sıvı kalırsa, nişastaların tam olarak pişmediği ve tat olarak ham olabileceği anlamına gelir.
Kazandibi, pişerken tepsinin veya tencerenin dibine hafifçe yapışarak karamelleşir. Bu karamel tabaka kazandibinin karakteristik özelliğidir. Orta ateşte pişirirken tepsiyi hafifçe sallayın; eğer muhallebi tepsiden kayıyor ama altı hafifçe tutunuyorsa, pişme yeterlidir. Hiçbir şekilde dibine yapışmıyorsa, muhallebi ya fazla sıvı ya da yeterince pişmemiş demektir.
Kazandibi, pişirme sürecinde alt kısmı karamelize olacak şekilde hafif kahverengi olmalıdır. Eğer alt kısmı beyaz veya çok açık kalmışsa, yeterince pişmemiş demektir. Orta ateşte pişirme sırasında tepsiyi sık sık döndürerek altın rengi oluşmasını sağlayabilirsiniz.
Pişmiş kazandibi, tepsiden alındığında üstü hafifçe sertleşmiş ama çatlamamış olmalıdır. Üzerine hafif bastırdığınızda muhallebi az esnek ve toparlanıyor olmalıdır. Eğer üstü çok sıvı ya da çok gevrekse, ya fazla pişmiş ya da yeterince pişmemiştir.
Kazandibi piştikten ve soğuduktan sonra tepsiden ters çevrilir. Düzgün bir şekilde kare veya dikdörtgen şeklinde kesiliyorsa ve alt kısmı hafif karamel tabakası ile kaplıysa, pişmiş demektir. Eğer dilimlemeye çalışırken dağılma oluyorsa, muhallebi tam kıvamına ulaşmamış demektir.
Şunlara da göz atın: